
Hak ve Eşitlik Partisi: Türkiye'de, bünyesinde en az asker olan partiyiz
(01 Ocak 2010)
“Efsane komutan” lakabıyla tanınan Osman Pamukoğlu tarafından kurulan Hak ve Eşitlik Partisi'nin Bolu il teşkilatı ile görüştük. Parti yöneticileri, Hak ve Eşitlik Partisi (HEPAR) hakkında merak edilen bütün soruları cevaplandırdılar. HEPAR İl Başkanı Me-tin Ercan yaptığı açıklamada,“Türkiye'de bünyesinde en az asker olan partiyiz” dedi.
1993 yılının Mayıs ayında terör örgütü PKK'nın Bingöl kırsalında gerçekleştirdiği eylemle tırmanan olaylar sonrasında, Kurmay Albay olan Osman Pamukoğlu gönüllü olarak, dönemin Genel Kurmay Başkanı tarafından 29 Haziran 1993'de Hakkari Dağ ve Komando Tugayı ve Güvenlik Komutanlığı'na tayin edildi. 1993 yılının Ağustos ayında Tuğgenerallik rütbesine terfi ettikten sonra, iki yıl süresince PKK terör örgütüne karşı 4 bin subay – astsubay ve 55 bin askere komuta ederek, mücadelede büyük başarılar kazandı. Çarpışmalara bizzat katıldığı için askerleri tarafından “Efsane Komutan” olarak anılmaya başlandı. 1995 – 1998 yılları arasında Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanlığı'nda Eğitim Başkanı ve Kurmay Başkanı olarak görev yaptı. Osman Pamukoğlu tarafından kurulan Hak ve Eşitlik Partisi'nin Türkiye siyasetine bakış açısını ve Bolu'da yaptığı çalışmaları değerlendirdik. HEPAR İl Başkanı Metin Ercan, eğitimden sorumlu Başkan Yardımcısı Ali Rıza Durmuş, HEPAR MYK üyesi Akın Durmuş ve parti yöneticileri HEPAR hakkında merak edilen tüm soruları yanıtladı.
Hak ve Eşitlik Partisi hakkında asker partisi deniliyor. Bu konu çeşitli ulusal haber programlarında Osman Pamukoğlu'na da soruldu. Siz asker partisi misiniz?
Öyle bir şey yok, geçen gün sözünü ettiğiniz programda başkanımız da bunu açıkladı. Belki Türkiye'de bünyesinde en az asker olan partiyiz. Partimizin içinde 3 tane asker kökenli siyaset yapan kişi var. DYP'ye ya da AKP'ye bakarsanız, diğer partilere bakarsanız o partilerin içinde bulunan emekli asker sayısı bizim partimizden çok çok daha fazla.
Bolu'daki örgütlenme çalışmalarınız ne durumda? İl genelinde ilçeler dâhil örgütlenebildiniz mi?
İlçelerde örgütlendik tabi. Göynük, Mengen, Seben, Kıbrısçık, Karacasu beldemiz örgütlü. Şuan seçime hazırız.
Bolu'da üye sayınız ne kadar?
Bolu'da üye sayımız şuan yüze yaklaştı. Bir de biz üyeler için seçici davranmak zorundayız. Siyasi partiler ilk kurulduklarında bir kaos oluşuyor. Doğru insanlarla hareket etmek için üyelerimizi doğru insanlardan seçmeye çalışıyoruz.
Üyelerinizi partiye kabul ederken ne gibi kıstaslar arıyorsunuz?
Kıstaslar olarak değil de en azından bir soruşturuyoruz. Gelen insan zaten ya bir tanıdığının vasıtasıyla ya da mail atarak geliyorlar. Biz de ufak bir araştırma yapmak zorundayız. Nerede oturuyor, yaşantısı nasıl? Bunları öğrenmek zorundayız. Her insanı da tutup da üye yapmak hoş bir şey değil, zarar verir.
Partinize bayanların ilgisi nasıl? Bayan üyeleriniz var mı?
Evet, kadın kollarımız var.
Kaç bayan üyeniz var?
Yaklaşık 12 bayan üyemiz var, daha da gelişecek. Bizim tür partilerde, halk desteğiyle kurulan partilerde tek sorun, parasal sıkıntılar. Tüm giderlerimizi üyelerimizin verdiği aidatlarla karşılıyoruz.
Buradan Genel Merkeze bile para gönderiyoruz.
Bolu'da yaşayan bir yurttaşın Hak ve Eşitlik Partisi'ne üye olabilmesi için bir takım özellikler aradığınızı söylediniz, niçin üye olmalı? Yani sizin partinize neden ilgi göstermeli, sizin partinizden yana düşünceler örgütlemesi için size taraftar olabilmesi için üye olabilmesi için ne gerekli?
Bizim fikirlerimizi benimsemesi gerekiyor.
Neden benimsemeli?
Biz halkçı bir partiyiz, demokrat bir partiyiz ve milliyetçi bir partiyiz, yani bu üç vasfı bir arada bulundurabilen bir partiyiz. Bizde sağ veya sol diye bir kriter yok. Biz bunu kesinlikle kabul etmiyoruz. Bu düşüncelerin ABD'nin tüm dünyaya olduğu gibi bize de yapıştırdığı bir ideoloji olarak görüyoruz, sosyal adaletçiyiz. Atatürk ilkelerine sıkı sıkıya bağlı bir partiyiz. Devletçiliği devlet olduğumuzda nasıl devlet olunur göstereceğiz. Şu anda görüyoruz, demokratik açılımlar vesaire atılımlarla devlet olunamadığını devlet olmanın sadece kâğıt üzerinde iki satır maddeyle olunamayacağını. Bir duruş gerektiğini görecekler yani. Bizim Bolu'nun sorunları ülke sorunlarından farklı değil. Günümüzdeki sıkıntıları niçin yaşıyoruz? Tam demokratik bir ülke olduğumuz söylenemez. Demokrasi sadece sandıkla ilgili oradan ötesi yok.
Demokrasiyi savunuyorsunuz ama Genel Başkanınız Osman Pamukoğlu idamları geri getireceğim diyor.
Evet söylediğiniz doğru. Tamam. İdamlarla demokrasiyi nasıl bağdaştırıyorsunuz? Amerika Birleşik Devletleri'nde idam yok mu?
Amerikan tipi demokrasiyi mi savunuyorsunuz?
Yani öyle bir savunumuz yok. Ama biliyorsunuz bahsettiğiniz mesele Avrupa Birliği'nde de tartışılmaya başlandı. Bizim esas meselemiz idamın geri getirilip getirilmemesinden öte halkın taleplerinin göz önünde bulundurulması. Eğer halkın kendi iradesi seçimden seçime değil de mütemadiyen yansımış olsaydı bugünkü sıkıntıları yaşamamış olacaktık. Yani bu sorunlar düğümlenmeyecekti. Çözümlenmiş olacaktı. Bizim en önemli isteğimiz, halkçılığı gündeme getirmek.
Halkçılıktan kastettiğiniz nedir?
Halkçılıktan kastettiğimiz her şeyin halkın yararına olması. Avrupa Birliği'yle mesela bir anlaşma durumumuz var. Bu iki devlet arasında olan bir şey ama burada bakılması gereken halkın menfaatidir. Eğer Türkiye'deki bu anlaşmada Türk halkı zarar görecekse bu halkçılık ilkesi ile bağdaşmaz. Yöneticiler bunu gözetmelidirler. Baktığımız zaman günden güne Türk sanayisi gerilemektedir. Yani bunu halkın yüz yüz elli yılda kazandırdığı halkçılık halkın menfaatini gözetmektir. Halkın cebini düşünmektedir.
Röportajımız devam edecek.
01.01.2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder