HAK VE EŞİTLİK PARTİSİ BOLU

BOLU HEPAR BLOĞUNA HOŞ GELDİNİZ

Bu Blogda Ara

24 Ocak 2010 Pazar

BOLU EXPRES GAZETESİ KÖŞE YAZARI YAŞAR AKSAN

NEDEN ANADOLU KARTALLARI




Evet, neden Anadolu Kartalları seri yazımıza devam ediyoruz.

Türkiye, güzel ülkem; Anadolu, canım vatanım, dört yanından yaralar almış, kan ağlıyor.

Yıllardır soyulmuş, aşağılanmış, hor görülmüş, üstüne başına bakarak üstündekilere göre davranılmış, içindeki cevherin farkına varılmamış Anadolu insanları.

Yüzleri yanık, alınları açık fakat kırışık, yüzleri kederli, dudakları çatlak, elleri nasırlı, belleri bükük, gözleri çökmüş, unutulmuş, uyutulmuş, avutulmuş, aldatılmış, soyulmuş Anadolu insanı.

Umutsuz, çaresiz, karamsar, yılgın, bıkkın, işsiz, parasız, kaderine terk edilmiş, sokaklara, kahvelere bırakılmış gergin, asabi milyonlarca işsiz Anadolu genci.

Üniversitelere bin bir hayalle girmiş, bin bir zahmet ve çile ile okumuş, hayaller kurmuş, hayatının 15–16 yılını eğitime ayırmış, okullarda harcamış, sonunda eline verilen ve adına diploma denilen kâğıtla sokağa bırakılmış, “ne iş olursa yaparım” durumuna düşürülmüş mühendisler, öğretmenler, işletmeciler, iktisatçılar; kısaca yüz binlerce işsiz, parasız, ümitsiz, çaresiz, karamsar, kötümser, yılgın, bıkkın üniversite mezunu genç…

Çökmüş bir ekonomi, ağzına kadar borçlu olan ve % 40’ı baştan açık veren bir bütçe.

Bu açığı kapatmak için zam üstüne zam yapılarak zamlar altında inim inim inletilen ve bir medet bekleyen işçi, memur, esnaf, köylü…

Çökmüş adı “Milli” kendisi nesepsiz bir eğitim sistemi… Her bakanla değişen, her bakanla sil baştan olan, ezberci, neden, nasıl, niçin sorularını asla sormayan, sordurulmayan, taklitçi, hazırcı, fırsatçı, kısa yolcu insanlar üreten sömürge ülkelerine has bir eğitim sistemi.

Çökmüş can çekişen bir sağlık sistemi.

AB’nin kontrol ve denetimine verilmiş, “efendi bende” anlayışı ile idare edilen, Türkiye’nin ve Türk milletinin milli ve hayati çıkarlarının bir yana atıldığı, uzaktan kumandalı politikasızlıkla ülkeyi kamplara, iç savaşın eşiğine getiren bir içişleri politikasızlığı…

ABD’nin kontrolü altına verilmiş, ABD çıkarları doğrultusunda hareket edilen, dünyaya ve yakın çevreye ABD’nin gözü ve gözlüğü ile bakılan, Kıbrıs’ta, Irak_Musul, Kerkük’te, Ege’de “Kırmızı Çizgileri bir darbede silen yok eden bir Dışişleri politikasızlığı…

Türkiye’de Türk milletini 35-36 ayrı-etnik parçaya bölen, Doğu ve Güney Doğu’da başta olmak üzere ülkenin her yanında eşkıyayı sokağa, caddeye indiren, devletin polisini eşkıya karşısında etkisiz, güçsüz, pasif duruma getiren ve kendini savunma konuma sokan, bir belediye başkanına 80 milyonun gözleri önünde devlete “has…..tir” çektirerek hakaret ettiren, sokaklarda bir eşkıyayı bin eşkıya yapan, yine dışarıdan güdümlü adı sanı bile belli olmayan bir sözde demokrasi açılım politikası…

Sözde özelleştirme adı altında batan geminin malları niyetine sokaklara, işportaya düşmüş, yağmalanan, dur denilmeyen, hesabı sorulamayan milletin milli varlıkları…

İşte bütün bunlara karşı cesur bir ses, güçlü ve inançlı bir yürek, cana can, dişe diş mücadele vermiş, eşkıyayı ininde avlamış bir lider…

“İdamı tekrar getireceğim ve hak edenleri de hak ettikleri şekilde cezalandırılması için her türlü yasal düzenlemeyi yapacağım” diyen bir lider…

“Güçlü sermayeyi yanıma alarak, onun desteği ile iktidara yürüyüp sonra ona diyet ödeyeceğim diye bu halkın, bu milletin canını yakan, analarından doğduğuna, oy verdiğine pişman eden gelen başkanlardan olmayacağım. Yoksul, garip, ama inançlı, ama dürüst, ama vatansever, ama hain olmayan Türk halkını desteğini alacağım, bunun için gerekirse köy köy dolaşacağım,” diyen güçlü bir lider…

Daha şimdiden bazılarının yüreğine korku, dizlerine inme indiren, kulaklarına kar suyu kaçıran, kâbuslarla uykularını bölen, onun için de daha şimdiden paçalarına saldırılan cesur ve güçlü bir lider…

Bütün bunlar için ANADOLU KARTALLARI

Yeri ve zamanı geldikçe Anadolu Kartalları ile ilgili yazılarıma, görüş ve düşüncelerimize köşemizde yer vereceğiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder